Höyükler

Geçmişte insanlar tarafından muhtelif defalar iskan edilmiş ve günümüzde çoğunlukla küçük birer tepe şeklini almış olan antik köy veya şehirlerdir. İlimizde halen kazısı devam etmekte olan Kırklareli Aşağıpınar ve Kanlıgeçit yerleşim alanlarının yanısıra, Tilkiburnu, Helvacı Şaban ve Koyunbaba höyüklerinde yüzey araştırmaları yapılmıştır. Düz iskan yerleşim alanları yanında, çeşitli mağaralarda da tarih öncesi dönemlere ait yerleşim izlerine rastlanılmaktadır. Bunlardan en önemlisi Kırklareli merkez ilçeye bağlı, Kayalı Köyü yakınlarındaki Bedre Mağarası’dır.

 Babaeski, Demirköy, Kofçaz ve Pınarhisar İlçe sınırları içerisinde çok sayıda tarihi yerleşim alanı bulunmaktadır.

 Vize şehir merkezinde de çok önemli iki höyük bulunmaktadır. Bunlardan Çömlektepe Höyüğü’nün, Tunç Çağı başlarından Roma döneminin sonlarına kadar kullanıldığına dair bulgular mevcuttur. Yapılan kazılarda Roma dönemine ait bir tiyatro, beraberinde pek çok kıymetli eser açığa çıkarılmıştır. Vize Höyüğü olarak bilinen ve aynı zamanda Vize Kalesi’nin de üzerinde bulunduğu antik yerleşim alanında, Roma döneminden kalan tarihi kalıntılar dikkat çekmektedir. Ayrıca Vize’nin yaklaşık 3 km. Kuzeyinde yer alan Karakoçaktepe’nin de tarih öncesi bir yerleşim alanı olduğu, araştırmacılar tarafından ileri sürülmektedir. Vize ve yakın çevresinde pek çok antik yerleşim merkezinin varlığı bilinmektedir.

Tümülüsler

Tümülüs, en basit tanımı ile içerisinde mezar bulunan ve insanlar tarafından oluşturulmuş küçük yığma tepeciklerdir.

Kırklareli il sınırları dahilinde şu ana kadar 92 adet tümülüs tescil edilerek koruma altına alınmıştır. Ancak muhtelif dönemlerde yapılan yüzey araştırmalarında, bu sayının küçük boyutlu Tümülüslerle beraber 200’den fazla olduğu sonucuna varılmıştır. Kırklareli tümülüslerinin Tunç Çağı’nın sonlarından (M.Ö. 14.-13. yy.), M.S. 3. yüzyılın başlarına kadar geniş bir zaman sürecinde yapımlarının devam ettiği, yapılan kazılarla tespit edilmiştir.

Babaeski, Demirköy, Kofçaz ve Pınarhisar ilçe sınırları içerisinde çok sayıda tümülüs bulunmaktadır.

Doğu Trakya’da tümülüslerin en yoğun olarak bulunduğu bölge, Vize ve yakın çevresidir. Yapılan tespitlerde Vize ve bağlı köylerde, 40’ın üzerinde tümülüs sayılmaktadır.

 Dolmenler

Trakya’da çok sayıda görülen tümülüslerin erken safhası olarak kabul edilen dolmenler, genel olarak Kırklareli’nin kuzey-kuzeybatı dağ yamaçlarında ve bu yamaçlara yakın ova eteklerinde sıralanmıştır. Bölgede kapaklı veya kapaklıkaya olarak da anılan dolmenler, yekpare yassı iri taşlardan, basit oda şeklinde yapılmış anıt mezarlardır. Şu ana kadar yapılan araştırmalarda Edirne’nin Lalapaşa ilçesi merkez olmak üzere, bir hat halinde Kırklareli’nin Demirköy ilçesi yakınlarına kadar ulaştığı tespit edilen dolmenlerin, Erken Demir Çağı (M.Ö. 1300-800) sürecinde kullanım gördüğü anlaşılmaktadır. Bu anıtsal yapılardan bir bölümü kısmen sağlam olarak Kofçaz, Dereköy, Kadıköy, Kula, Geçitağzı, Kapaklı ve Düzorman yakınlarında bulunmaktadır.

Demirköy İlçesinde dolmenlerin de bulunacağı tahmin edilmektedir.

Kofçaz İlçesi sınırları içerisinde çok sayıda dolmen bulunmaktadır.

Menhirler

Megalitik (büyük taş), dikili anıtsal mezar taşlarıdır. Kırklareli ve yakın çevresinde çok sayıda görülen menhirlerin esas kullanım süreci Erken Demir Çağı’dır. Yükseklikleri ortalama 3 metreye varan dikit örnekleri Kırklareli Merkez, Erikler, Değirmencik, Ahmetçe köyleri ile Lüleburgaz İlçesi’nde görülmektedir.

Dini Yapılar

Kadı Camii: Kırklareli merkezinde Ahmet Mithat İlkokulu karşısında bulunmaktadır. Emin Ali Çelebi tarafından 1577 (H.985) yılında yaptırılmış olan cami, halen kullanılmakta olup, kare planlıdır. Daha önceden yakınında bulunan bir mahkemeden dolayı Kadı Camii denilmektedir. Bir diğer adı da Emin Ali Çelebi Camii olan yapının duvar bünyesi, üç cephede düzgün yonu köfeki kaplamadır. Alt sıra pencerelerinin söveleri ve mihrabı, çok iyi bir işçilikle köfeki taşından yapılmıştır. Hafifletme kemerlerinde köfekiye hakedilmiş kabartma dilimli ve kemer sivrisine yakın rozetler, caminin tek tezyinat özelliğidir. Tavan ve çatı ahşap olup, dört mahyalı ve üzeri alaturka kiremit örtülüdür. Minaresi camiye bitişik olup, çok köşeli kütüklüdür. Vakıflar Bölge Müdürlüğü tarafından 2007 yılında restorasyonu yaptırılmıştır.

Beyazıt Camii: Kırklareli merkezinde Hatice Hatun Mahallesi’nde bulunmaktadır. İlk inşaa tarihi 16. yüzyıldır. İkinci inşa, 1593-1594 (H.1002) tarihinde Güllabi Ahmet Paşa tarafından yaptırılmıştır. Halen ibadete açık olup, kare planlıdır. Duvarların dış yüzleri alternatif tuğla sıkıştırmalı köfeki ve tuğla hatıl sıralıdır. İç tezyinatı ve çatısı ahşaptan, dört mahyalı, üzeri alaturka kiremit örtülüdür. Minare kaideden itibaren köfeki örgülüdür.

Karakaş Camii: Yeni Hükümet semtinde bulunan cami, 1628 (H.1110) tarihinde Karakaş Hacı Mehmet Bey tarafından yaptırılmıştır. Halen ibadete açık olan cami kare planlı, moloz taş, ahşap çatılı bir yapıdır. Eski caminin minaresi, kesme muntazam köfeki, tek şerefeli ve külahı kurşunludur. Yeni bina betonarmedir, minaresi kütüğe kadar yıkılmış, yeniden yapılmıştır. Sonradan ek bir son cemaat kısmı ilave edilmiştir. Çatısının üzeri marsilya kiremitleri ile örtülüdür.

Hızırbey Camii (Büyük Camii): Kırklareli merkezinde, çarşı içindedir. 1383 (H.785) yılında Köse Mihalzade Hızır Bey tarafından yaptırılmış, kare planlı bir yapıdır. Duvarların dış yüzleri, kubbe kasnağı ve minaresi düzgün yonu köfeki kaplamadır. Son cemaat kısmı ve avlu duvarı sonradan ilavedir. Minaresi kesme taş ve tek şerefeli, kütük kare ve külah kurşunludur. Büyük Camii olarak da bilinen yapı ibadete açıktır.

Kapan Camii: Yeni Belediye binasının yanında bulunmaktadır. 1640 (H.1050) yılında Karaca İbrahim Bey tarafından yaptırılmıştır. Diğer adı Karaca İbrahim Bey Camii olan yapı, halen ibadete açıktır. Bina esasen kare planlı olup, eski Müftülük binası sonradan ilave edilmiştir. Duvarların dış yüzü düzgün yonu köfeki kaplama ve taş dizileri arası tuğla hatıllıdır. Çatısı dört mahyalı olup, ahşap üzerine marsilya kiremit kaplıdır. Minaresi muntazam kesme taş örgülü, tek şerefeli ve külah kesme taşlıdır.

Üsküpdere Camii: Merkez İlçe’ye bağlı Üsküpdere Köyü’nde bulunmaktadır. 1904 yılında yaptırılan cami, dikdörtgen mekanlıdır. Kadınlar mahfili ve son cemaat yeri bulunmaktadır. Tavanı ahşaptan olup, dört cephede sivri kemerli pencereleri bulunmakta ve minaresi tek şerefelidir.

Namazgah: Şehrin kuzeyinde bulunan bu mekan, 1930 yılına kadar mezarlık ve namazgah olarak kullanılmıştır. Halen çamlık ve park olarak faaliyette bulunmaktadır. Namazgah ve mezarlık iken mihraplı, ezan okunacak yeri bulunan ve bayram namazlarında kalabalık bir cemaati alabilen bir mekandı. Şimdi mesire yeri olarak kullanılmakta ve içinde kimliği meçhul bir yatır bulunmaktadır.

Kilise: Merkez İlçe’ye bağlı İnece Beldesi, Koyunbaba Köyü’nde bulunmakta ve kısmen sağlam durumdadır. Düzgün yonu kesme taş kaplama olup, köşe taşları çerçeveli olarak işlenmiştir. Çatı kısmı çökmüş haldedir.

Çeşmeler

Kayalık Çeşmesi: Karacaibrahim Mahallesi’nde bulunmaktadır.19. yüzyılın ikinci yarısında yapılmıştır. Halen faal olup, suyu boldur. Haznesi arkada, kare planlı köfeki iri kesme taşlardan yapılmıştır. Yalağı bulunan, sivri kemerli ve tek cepheli bir meydan çeşmesidir.

Büyük Cami Çeşmesi: Büyük Caminin Cumhuriyet Meydanı’na bakan tarafındadır. 19. yüzyılın sonlarına doğru yapılan çeşme, çoğu zaman Alman Çeşmesi olarak da anılır. Neo-Klasik stilde, mermer kaplama, kare planlı ve basık sivri kemerlidir. Daha önce çarşı ortasında iken dört cephesi olan çeşme, şimdi üç cephelidir. Aynaları kendinden kemerli, üzeri tablalı ve saçaklıdır.

Gerdanlı Çeşme: Tırnova Caddesi’nde Acem Geçidi Sokak’ta bulunmaktadır. 19. yüzyıl sonuna ait bu yapı, haznesi ile beraber kare plan üzerine inşa edilmiş, tamamen köfeki taştan yapılmıştır. Ön ve sağ cephesi basık sivri kemerli, diğer yüzleri düz olan, iki yüzlü yüksekçe bir meydan çeşmesidir.

Kocahıdır Çeşmesi: Eski İstanbul yolu üzerinde bulunmaktadır. 19.yüzyılın ikinci yarısına ait olan yapı kare planlı ve haznesi arkadadır. Basık sivri kemerli, tek yüzlü ve saçaklıdır. Her tarafı çimento harçla sıvandığı için duvar bünyesi belli değildir.

Kayyumoğlu Çeşmesi: Eski İstanbul yolunda bulunmakta olup, 1768 (H.1182) yılında yapılmıştır. İlk inşa ve onarım kitabeleri mevcuttur. Haznesiyle beraber kare planlı, yuvarlak kemerli, tek yüzlü bir çeşmedir. Üzeri beşik örtülü, tamamen köfeki taştan yapılmış bir meydan çeşmesidir.

Kapan Çeşmesi: Yeni Belediye binası yanında, Kapan Camii’nin önündedir. 1771 (H.1185) tarihinde yapılmış olan çeşmenin altı beyit halinde Osmanlı Türkçesi’yle yazılmış inşa kitabesi bulunmaktadır. Kare planlı olan çeşme, sonradan mermer, çimento ve mozaikle onarıldığı için orjinalliğini kaybetmiştir.

Boyacı Çeşmesi: Namazgah Caddesi’nde bulunan çeşme, 1771 (H.1185) yılında yapılmıştır. Faal olan çeşmenin diğer adı Kolancı’dır. Kare planda ve haznesiyle birlikte inşa olmuştur. Taş bir meydan çeşmesi olup,sonradan çimento ile sıvandığı için orjinalliğini tamamen kaybetmiştir.

Karaumurbey Çeşmesi: Karaumur Caddesi’nde bulunmakta olup, 1844 (H.1260) yılında yapılmıştır. Daha önceden dört cepheli iken, şimdi iki cepheli bir görünümde olan çeşmenin arka cephesinden Gerdanlı suyu akmaktadır. Haznesiyle kare planlıdır. Yapı bünyesi köfeki taşından olup, yuvarlak kemerli bir meydan çeşmesidir.

Söğütlü Çeşmesi: Söğütçük semtinde olup, 19.yüzyılın ikinci yarısında yapılmıştır. Önceden çukur çeşme stilinde, toprak seviyesinden birkaç basamak alttaydı. Kare planlı, çimento harçlıdır. İki yüzündeki büyük gözlerden devamlı bol su akmaktadır.

Kadı Çeşmesi: Kadı Camii karşısında bulunan çeşme, 1568-69 (H.976) yıllarında yaptırılmıştır. Kare planlı olup, her tarafı köfeki taşıyla kaplanmıştır. Klasik, basık sivri kemerli, tek yüzlü bir meydan çeşmesidir. Saçak silmesinden sonra yapılan ilave ile üzeri yükseltilmiş olduğundan, tonozlu küçük kubbesi görülmez.

Paşa Çeşmesi: Kurupaşa Çeşme Sokakta bulunmaktadır. Yapım tarihi bilinmeyen çeşme, haznesi ile birlikte inşa edilmiştir. Basık sivri kemerli, tek yüzlü bir çeşmedir. Çimento ile onarılmaya çalışıldığı için orjinalliği bozulmuştur.

Hapishane Çeşmesi: 19.yüzyılın ikinci yarısında yapılan çeşme, eski cezaevinin dış köşesinde bulunmaktadır. Haznesi ile birlikte kare plan üzerine, köfeki taşından inşa edilmiştir. Yuvarlak kemerli, iki yüzlü bir meydan çeşmesidir. Ayna taşı yerine kemer içlerine, taşa kendinden ayna yerleri yapılmıştır. Çeşmeye bitişik durumdaki eski hapishane binası sonradan yapılmıştır.

Hamamlar

Hızırbey Hamamı (Çifte Hamam): Kırklareli merkezinde, Cumhuriyet Meydanı’nda bulunmaktadır. 1383 (H.785) yılında yaptırılmıştır.

Köprüler

İnece Köprüsü: Merkez İlçe’ye bağlı İnece Kasabası girişinde yer almaktadır. 1891 yılından önce, askeri amaçla ahşap olarak yapılmıştır. Uzunluğu yaklaşık olarak 150 metre olan köprü, 1940 yılında bugünkü şekliyle yeniden yapılmıştır.

Antik Tiyatrolar

Vize

Antik Bizye Tiyatrosu: Vize İlçe merkezinde yeralmaktadır. 1995 – 97 yılları arasında yapılan arkeololjik kazı ile açığa çıkarılmış, ancak çalışmalar henüz tamamlanmamıştır. Burada elde edilen çok değerli heykeltraşlık eserleri Kırklareli Müzesi’nde sergilenmektedir.

Kırklareli Müzesi başkanlığında Trakya Üniversitesi Arkeoloji ve Sanat Tarihi Bölümünün katılımıyla 1995,1996 ve 1997 yıllarında üç yıl süreyle devam eden Vize İlçesinde tiyatro kazısı sonucunda şu ana kadar bilinen tek Roma Dönemi tiyatrosu ortaya çıkarılmıştır. Tiyatro ortalama 4 bin seyirci kapasitesine sahip olup oturma ve yürüme basamakları tamamen mermerdir. Tiyatro alanından 1995 yılı kazı çalışmaları sırasında büyük boyutta bir kadın heykeli, 1996 yılı kazı çalışmalarında ise 4 adet sahne rölyefi bulunmuştur.

Bahse konu tiyatronun mevcut mermer oturma yerlerinin ortaya çıkarılarak, sahnedeki dolgunun kaldırılması ve çatlayan mermer blokların onarılarak, restorasyon çalışmalarına geçilmesi gerekmektedir. Bu işlemlerin yapılması için de kazı alanındaki hafriyat alanını sınırlayan bir veya iki özel mülkiyetin kamulaştırılması ile yol vb. gibi bazı sorunların giderilmesi halinde anılan yer bir ören yeri haline getirilerek Kırklareli turizmine kazandırılacaktır.

Şehitlikler 

Kırklareli Şehitliği: Eski İstanbul yolu üzerinde bulunmakta olup, üçgen bir mezarlık içerisindedir. Şehitlik, sivil ve askeri şühedaya aittir. İçinde kırmızı mermerden üç sütunlu bir abide bulunmaktadır. Yapımına 1926 yılında başlanmış ve 1930’lu yılların başlarında tamamlanmıştır. 1963 yılında Türkiye Şehitlikleri İmar Cemiyeti tarafından yeniden düzenlenmiştir.

Kırklar Şehitliği (Kırk Şehitler Anıtı): Yanık Kışla Caddesi’nde bulunmakta olup, İmar Derneği tarafından 1955 yılında yapımına başlanmış ve 1972 yılında tamamlanmıştır. I. Murat zamanında, Kırklareli’nin Osmanlılar tarafından zaptı sırasında şehit düşen Kırk Akıncı anısına yaptırılmıştır. Bulunduğu yer tekke arsasıdır. Tekke haziresindeki eski mezarlar anıt haline getirilmiştir. Halen basamaklarla çıkılan anıtın etrafı köşeli iki sıra sütunla çevrilidir. Sütunlar da dahil, anıtın tamamı mermer kaplama olup, şehitlerin ismi anıt üzerinde yazılıdır.

Türbe, Yatır, Anıt ve Mezarlıklar

Eski Mezarlık: İkizdere, Aşağıpınar yolu üzerindedir. Buradaki mezarların büyük çoğunluğu yeni mezarlık alanına nakledilmiş olup, sadece kuzeybatı kısmında kalan ve en eski mezarların bulunduğu bölüm tescil edilerek koruma altına alınmıştır.

Yatırlar: Mahya Baba, Balaban Baba, Sancaktar Baba (yeri park olmuştur), Hamza Baba (camii yanında bulunmakta), Baba Pınarı, Karahıdır, Kocahıdır, Helva Baba, Arapşah Baba (Karacaibrahim Mahallesi’nde), Gül Baba (Paşa Camii batısında), Namazgah Baba, Ali bin Hızırbey (kitabesi bulunmakta, mermer baş taşında “El merhum el mağruf, Es-Said, Eş-Şehid, Ali bin Hızır, Tarih Fi şehr-i muharrem, sene 987” ibaresi bulunmaktadır.) adıyla anılan muhtelif yatırlar mevcuttur.

Niğdeli Ethem Onbaşı Anıtı: Taş Tabya önünde bulunmaktadır. Balkan Harbinde kahramanlık göstermiş olan Ethem Onbaşı’nın anısına, 1969 yılında yaptırılmıştır.

Karahıdır Anıtı: Varna Savaşında, düşman kralının başını keserek, savaşın Türkler lehine sonuçlanmasını sağlayan Karahıdır anısına, Mutasarrıf İbrahim Süreyya tarafından 1914 yılında yaptırılmıştır.

 Resmi Mimarlık Örnekleri

Vali Faik Üstün İlköğretim Okulu: İlimizde özellikle Yayla Mahallesinde 19. y.y. sonu 20. y.y. başlarında inşa edilmiş pek çok yapı bulunmaktadır. Bu yapıların bir kısmı Neo-Klasik stilde Rum ustalar tarafından yapılmıştır. Bu yapılardan bazıları halen mesken olarak kullanılmaktadır. 19. y.y. sonlarında Rum ustalar tarafından yapılan Neo-Klasik yapılardan bir tanesi de halen ilköğretim okulu olarak hizmet vermekte olan Vali Faik İlköğretim Okuludur. Yapı düzgün kesme taştan yapılmıştır.

Kocahıdır İlköğretim Okulu, Eski Vali Konağı

Sivil Mimarlık Örnekleri

Arasta (Bedesten)

Kırklareli merkezinde, Hızırbey Hamamı’na bitişik inşa edilmiştir. 1383 (H.785) yılında ticari amaçla yapılmış, T planındadır.

Vakıf Dükkanları

Kırklareli merkezinde, Hızırbey Hamamı yakınında Karaumur Caddesi’nde yeralmakta omup, 17 – 18. yy. yapısı olduğu tahmin edilmektedir.

Şaraphane

Namazgah Caddesi’nde yeralmakta, duvarları sağlam, ancak çatı kısmı yıkık bir binadır. Esas işlevi hakkında kesin bilgi bulunmamakla beraber, plan itibariyle dini bir yapıdan ziyade, işyeri görünümü hakimdir.

Eski Kırklareli Evleri (Binalar)

Şehrin muhtelif yerlerinde bulunan mimari örnekler, çoğunlukla 19. ve 20. yy. başlarına ait yapılardır. Bir kısmı, Neo-Klasik stilde Rum ustalar tarafından yapılmış ve halen mesken veya idari yapı olarak kullanılmaktadır.

Eski Türk Ocağı Binası

İlimiz yayla Mahallesi 87 ada,41 parselde bulunan tarihi tescilli ESKİ TÜRK OCAĞI BİNASI gerek mimari yapısı,gerek ise Ulu Önder Atatürk’ün 20-21 Aralık 1930 tarihlerinde İlimizi ziyaretleri sırasında Kırklareli halkına kültür ve uygarlık hakkındaki görüşlerini açıklaması bakımından tarihi ve istisnai bir değere sahiptir. Söz konusu tarihi tescilli yapı aradan geçen zaman içerisinde oldukça yıpranmış,herhangi bir bakım ve onarım da görmemesi nedeniyle tarihi ve manevi değeriyle uyuşmayan bir görünüme bürünmüştür.

Askeri Yapılar

Seyfioğlu Tabyası: Kırklareli merkezine 3 Km. mesafede, şehrin kuzey- doğusunda, Kırklareli – Bulgaristan yolunun sağ tarafında bulunur. 1877- 1878 Osmanlı-Rus Savaşından hemen önce Milâdi 1877 ( Hicri 1293) yılında savunma amaçlı yapılmıştır. İç duvarlar kesme muntazam köfeki taştan, üzerleri toprak yığma ve havalandırma bacaları bulunmaktadır. Cephesi Kuzey (Bulgaristan) istikametinde olup ters U planında ve etrafı hendeklerle çevrilidir.

Taş Tabya, Kırklareli merkezine 3 Km. mesafede, şehrin kuzey- batısında, Kırklareli – Eriklece Köyü yolunun sağ tarafında bulunur. 1877- 1878 Osmanlı-Rus Savaşından hemen önce Milâdi 1877 ( Hicri 1293) yılında savunma amaçlı yapılmıştır. İç duvarlar kesme muntazam köfeki taştan, üzerleri toprak yığma ve havalandırma bacaları bulunmaktadır. Cephesi Kuzey (Bulgaristan) istikametinde olup ters U planında ve etrafı hendeklerle çevrilidir.

Kaleler

Yoğuntaş (Polos) Kalesi: Kırklareli’nin Yoğuntaş Köyü’nde bulunmaktadır. Oldukça harap durumdaki kalenin Helenistik dönemden önce, yani II. Philip(Flip) zamanında, M.Ö. 4. yy. ortalarında yapıldığı ileri sürülmektedir.

Koyva Kalesi: Merkez İlçe’ye bağlı Kuzulu Köyü yakınlarında olup, M.S. 3-4. yy.’da yapıldığı tahmin edilmektedir. Oldukça harap durumdadır. Çok az temel kalıntısına ve galerilere tesadüf edilmektedir. Bu yapının kale olmaktan ziyade, bir gözetleme kulesi olma ihtimali yüksektir. Kalıntıların 500 m. güney istikametinde, yaklaşık olarak aynı dönemlere tarihlenen mağara manastırları bulunmaktadır.

Diğer Kaleler: Yukarıda belirtilen kaleler dışında tahrip edilmiş veya kısmen korunabilmiş kale ve kule kalıntılarının sayısı bir hayli fazladır. Bunlardan bir bölümü; Eriklice Kalesi, Demircihalil Kalesi (2 adet), Karakoç Keçi Kale, Erikler Has Kale, Düzorman Köyü Kalesi, Koruköy Kalesi, Dereköy Kale Kaynakları Kalesi, Yündolan Kalesi (2 adet), Üsküp Asarcık Kalesi, Çukurpınar (Sazara) Kalesi, Armağan Kalesi, Armutveren Kalesi, Beypınar Kalebayırı Kalesi’dir.